Hayatımıza bir anda giren ve bitmek bilmeyen pandemi ile tüm yaşantımız değişikliğe uğradı. Alış veriş yöntemlerimizden eğlence hayatımıza, iş yapış biçimlerimizden çalışma alanlarımıza kadar pek çok alanda büyük değişimler yaşandı. Bu değişimler başlangıçta alışılması zor ve mecburi olduysa da yeni düzene uyum sağladık, öğrendik, alıştık. Hatta bu sıkıntılı durumu bir takım avantajlara bile dönüştürdük. Şimdi artık hiç bir şey eskisi değil ve biliyoruz ki bundan sonra da olmayacak. Çünkü artık benimsenen yeni düzen, getirdiği yeni fırsatlar ile hibrit kavramını yaşamın pek çok alanında pekiştirdi. Hibrit çalışma modeli ise pandemi ile birlikte oldukça hızlı öğrendiğimiz yeni çalışma hayatının başrolünde. Gerektiğinde ofiste, gerektiğinde evde çalışma imkanı sağlayan bu yeni düzen hibrit çalışma modelini ve hibrit ofisleri oluşturdu. Sonuç olarak, çalışanların performansları, motivasyonu etkileyecek aidiyet duyguları, işin verimi ve güvenliği gibi göz önünde sürekli bulundurulması ve ölçümlenmesi gereken hassas noktalar var. İşte bu noktada insan kaynakları birimlerinin ve kullandıkları teknolojilerin önemi altı çizilerek öne çıkıyor.
PwC Türkiye, 2021 yılının ilk çeyreğinde farklı sektörlerden 40'dan fazla kurumun İK liderleri ile yaptığı araştırmasını yayımladı. “İnsan Kaynakları Liderlerinin Gündemi” raporuna göre, Türkiye’deki İK yöneticilerinin ilk 3 önceliği; geleceğin iş modelleri, çalışan deneyimi ve dönüşümsel liderliğin geliştirilmesi olarak belirlendi. İK yöneticileri pandemi ile başlayan uzaktan ve hibrit çalışma modellerinin başarılı olduğunu ifade ederken, araştırmaya katılan İK liderlerinin %94’ü hibrit çalışma modelinin kalıcı olacağını belirtti.